Sıradanbirblog / Fenerbahçe yazıları

Feleğin tekeri / Hayat yazıları

Feleğin Tekeri / 101 İnsAN ......

Feleğin Tekeri / 101 İnsAN ......

Feleğin Tekeri / Blog hakkında

Aykut hoca hakkında bir kaç soru, bir kaç cevap

Pazartesi, Aralık 24, 2012

Not: 5 arkadaşıma aşağıdaki soruları gönderdim. Muhtemelen 2 si için kötü zamanlama. Gündem çok hızlı olduğu için gelenleri yayınlıyorum. Cevapların mail yoluyla alındığını ve dolayısıyla birbirleri ile etkileşmediğinide belirtmeliyim.

Sevgili Emir, İlker ve Cumhur, Aykut Kocaman özelinde yaşanan ve yeterli bir seviyede değerlendirmekte zorluk çektiğim bu süreci, değerlendirmeme görüşlerinizle katkıda bulunursanız çok sevinirim. Yaşanan olaylarda bazı çevrelerin görüşlerini anlayamıyorum.  Önemsiz bir blogda, tembelliğinden kurtulursa  görüşlerini yazan bir adamım. Ancak daha iyi anlama arzumu bastıramıyorum.  Sizleri yazılarınızdan ve sosyal medyadan tanıyorum. Bu kaosu biraz daha iyi anlamama yardımcı olabileceğinizi düşünüyorum. Şimdiden teşekkür ederim.Lütfen soruların sonunda kendinizi kısaca tanıtın.
Not: Soru sormak çok zor bir iş, en azından benim için. Soruları fazla önemsemeyin, sorulara ekler yapabilir ve değiştirebilirsiniz. Bu süreç hakkındaki görüşlerinizi rahat ifade edebilmek için, istediğiniz her değişikliği yapın.
  • Olaylar Aykut Kocaman'ın istifasına kadar aktı. Fenerbahçeyi seven bazı insanlar, hocanın Fenerbahçeden ayrılmasını istiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ve neden böyle düşünüyorsunuz?  
  • Cumhur: Ben Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’den ayrılmasını degil, teknik direktörlük görevinden ayrılmasını istiyorum. Zaten baskan ve futbolcular dahil kimse onun kalmasi icin gerekli nedenleri sayarken, teknik direktörlük yeteneginden söz etmiyor. Kulüpte herhangi bir gorev alabilir ama teknik direktorluk baska birsey, ve onu yapamadigi ortada.
  • İlker: Ülkenin genel yapısına baktığımzda, medyanın insanlar üzerinde büyük etkisi olduğunu görüyoruz. Çoğunlukla kendi iradesine sahip olmayan, görüş ve tavır önderlerine ihtiyaç duyan toplumun, bazı görüşler etrafında birleşmesi de çok normal. Şimdilerde ise, medya ve sosyal medyada taraftar bulan kimi odakların hedefi Aykut Kocaman. Burada – nasıl ki Aziz Yıldırım’a koşulsuz biat eden veya Aziz Yıldırım’a koşulsuz öfke saçan odaklar varsa – bir kamplaşma söz konusu. Sürekli pompalanan bir öfke yönetimi var Hoca hakkında. Sonuçlardan bağımsız olarak, sezon ortasında teknik adam değişikliğine her zaman karşı oldum, olacağım. Kocaman’ın gidişi, takımı toparlamaz. Bence sezon sonuna kadar devam edilmeli ancak bu futbol ikliminde, kendisine gösterilmesi gereken saygının da yok olması son derece üzücü.
  • Emir: Bir kaç yüzyıldır zıvanadan çıkmış bir toplumuz ve hayatın içindeki neredeyse her ayrıntıyı büyük bir çiğlikle yaşıyoruz. 3 Temmuz’da yaşanan organize, devasa ve resmî çiğliğe karşı tek başına ayakta kalmaya çabalayan bir adamdan bahsediyoruz, unutmayalım. O’nun omuzlarındaki ağırlığa, ruhundaki çöküntüye ve içindeki dayanılmaz ıstıraba bir parça hürmetimiz olmalı. Her zaman başımızın üstünde yeri var, başlarım maçından, kupasından…
  • Camianın bir kısmının Aykut Kocaman ile ilgili görüşlerinin olumsuza dönmesini sağlayan süreçte, kritik olaylar sizce neler?
  • Cumhur:Takımın cesur oynayamaması, bunun üzerine Alex ısrarı. Alex sonrası takımda hiçbirşeyin değişmemiş olmasi hatta takımın geri gitmiş olması.
  • İlker:Dediğim gibi, saha sonuçlarının bu sezona dek olumsuz olduğunu söylemek zor. Bu sezon çok iyi gitmiyoruz ancak geçtiğimiz iki sezonda hiç de fena değildik. Bence skorlardan ziyade, Aziz Yıldırım ile alakalı bir durum bu. Başkan’ın çoğu kesimde sempatik bulunmayan tavırlarını örten bir adam Aykut Kocaman. Aziz Yıldırım’a karşı olan birçok grup var. Medyada, siyasette hatta tribünde. Bunların düşüncesi, Aykut Kocaman’ı bertaraf edip, doğrudan Aziz Yıldırım’a saldırmaktır. Şahsen Aziz Yıldırım’I çok sevmem ama yaptığı olumlu şeylerin hatrına, asla kötü bir söz kullanmam veya çok eleştirmem. Ben eminim ki, Aziz Yıldırım şu anda başkan olmasa, Aykut Kocaman da bu kadar eleştirilmezdi.
  • Emir: Evvela bu tepki münferit olarak Aykut Hoca’ya değil. Fenerbahçelilik son yirmi yıldır bir tür “gizli depresyon kardeşliği” kıvamında. 3 Temmuz’da yaşananlar bu ateşi çok harlamıştı. Şimdi komplikasyonlar baş gösterdi. Neden derseniz, ilk sebep “bülbülün çektiği dili belası…” Aziz Yıldırım’ın hayatını karartan üslup yanlışlarına hapisten çıktıktan sonra da devam etmesi ve kalender bir lider gibi davranamayışı, taraftarı adeta çıldırttı. Alex olayı ise bir kısım taraftarın dayanışma bariyerlerini tamamen yıktı. Yine de sahadaki sonuçlar iyi olsaydı, bunlar kamufle edilebilirdi. Başarıya endeksli bir ahaliyiz neticede. Ama Aykut Hoca çapı yetersiz oyunculara aşırı müşfik davranıp verim alacağını sanınca olanlar oldu. En ciddi yanlışı: kadro yapılanmasıydı.
  • Alex'in ayrılması  ile sonlanan süreçte, Aykut Kocaman'ın  tutumu hakkında ne düşünüyorsunuz? 
  • Cumhur: Aykut Kocaman’in görevi futbolculari kazanmaktir ve onlardan maksimum fayda saglamaktır. Bir çok futbolcuda oldugu gibi Alex ile de iletişim konusunda cok zayıf kalmış, heykeli dikilecek kadar efsane olmuş oyuncusunu gayet inatçı bir şekilde kaybetmeyi kolaylikla kabullenmiştir. Bir antrenorde olması gereken esnek ve anlaşılabilir olmanın çok uzaginda kalmıştır.
  • İlker: Alex’in takım üzerinde etkisi büyüktü. Belki de bu yüzden Kuyt gibi iyi ve dürüst bir oyuncuyu transfer etti Hoca. Alex’in birçok maçta takımı kurtarmasının yanında, bazı maçlarda da 10 kişi bıraktığını herkes görüyordu. Ama Alex’i gönderip, Cristian’ı aynı bölgede oynatmasına pek bir anlam veremedim. Oyun planı aynı ama daha düşük kalitede bir adam, yine aynı görevi yapıyor.
  • Emir: Bu konuda Aykut Kocaman’dan ziyade yönetimi topyekün değerlendirmek daha doğru olur. Onu da şöyle söyleyeyim: Kriz yönetimi, iletişim yönetimi ve algı yönetimiyle ilgili cilt cilt kitap alıp, yöneticilerimizi bir odaya tıkıp haftalarca bunları okutmayı çok isterdim. Bilmem anlatabildim mi?
  • Alex'in ayrılması ile sonlanan süreçte, Alex'in tutumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
  • Cumhur: Alex tüm kamuoyunun görecegi şekilde bir twit atmış ve bu twitte hocasi hakkında yakışıksız bir kelime kullanmıştır. Cezasının da para cezası ve buna benzer bir şey olması gerekirdi. Bir kelime ile kadro dışı kalmasına kendi bile şaşırmıştır. 
  • İlker: Alex istese kalırdı. Bunu herkes biliyor. 35 yaşında bir oyuncuyu her maç 90 dakika oynatmadı diye bir teknik adam eleştirilmez. Alex’in planı zaten Coritiba’da futbolu bırakmaktı, şartlar da uygun olunca çekti gitti. Bence yanlış yaptı. En azından Kasımpaşa maçında 3 puanın gitmesine sebep oldu. Kişisel sorunları sahaya yansıtmamalıydı. 
  • Emir: Alex sahada dokunduğu her topa akıl kazandırıyor. Saha dışında da âkil bir adam. Ama bu olayda hayatın doğal akışına çocuksu bir tepki verdi.Jön prömiyerlik hayat boyu sürmez. Zamanı gelir, karakter oyuncusu olursun. Ve büyüğüm diyorsan, o rolü de jön ışıltısıyla oynayacaksın.Değişim hayatın doğasında var. Buna çocuksu bir mızmızlıkla direnen adam kimseye güven vermez. Alex'in yarattığı bu hayal kırıklığı oldu. Suhuletli olamadı ve camiaya vaadettiği bayrak adam gibi davranamadı. Gitmesi doğruydu.
  • Alex'in ayrılması ile sonlanan süreçte Aziz Yıldırım'ın tutumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
  • Cumhur:Her zaman istedigi gibi bir pozisyon buldu. Aykut hocayı taraftarın önune attı, böylece ilk başarısızlıkta bütün faturanın Aykuy hocaya çıkacağını bilmenin rahatligiyla buna izin verdi.
  • İlker: Başkan kendinden beklenen bir tavır gösterdi. Bazen uzlaşmacı olmamasının sıkıntısını yaşıyor, karakteri böyle. Alex konusuna daha önce müdahil olabilir, olayı tatlıya bağlayabilirdi. Alex gitmek istediğini söyledikten sonra, kalması için ricacı olamazdı, olmadı da. 
  • Emir: Yukarıda bahsettiğim kitapları tüm yöneticilere birer kez okuttururken, Aziz Başkan’a onar kez okutup biraz da ev ödevi verebilmeyi çok isterdim. 
  •  Alex'in Fenerbahçede kalmasını istermiydiniz? Teknik ve taktik olarak değerlendirdiğinizde faydalı olurmuydu?
  • Cumhur: Alex doğru sistemde dünyanın her takımında oynayabilecek bir futbolcu. Turkiye gibi bir ligde de ne kadar doğru bir oyuncu olduğunu 8 yıldır gösterdi. Onu istememenin futbolla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum, sadece kıskançlık ya da lise ögrencilerindeki farklı bir şey söyleyip ilgi çekme gösterisi olabileceğini düşünüyorum.
  • İlker: Bence hiçbir şey değişmezdi. Sadece Alex’e yakışan, kulübe yakışan daha güzel bir veda olurdu kanaatindeyim. Alex’in bu yaşta takıma katacağı çok şey yoktu. En azından sahada artık daha iyi performans veremiyordu.
  • Emir: Alex çok mahir bir oyuncu. Ama aynı zamanda nadide bir çiçek gibi. Bize çok maç kazandırdı, lakin oyunu pek kazandıramadı. Gitmesi hayırlı oldu.Etrafına onun bu kırılganlığını giderecek bir oyuncu grubu yerleştirilebilseydi harika olurdu gerçi.. Oyun da kazanılabilirdi. Ama niyeyse kulübün basireti bağlandı ve bu yıllarca bir türlü yapılamadı.Yine kadro yapılanması sorununa geliyoruz.
  • Alex ayrıldıktan sonra  aynı oyun planının sürmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
  • Cumhur: Oyun planı sürmedi. Alex bir orta saha oyuncusu degildi, alex top almak icin geri gelen bir forvet idi. Hiçbir orta saha oyuncusu 8 sezonda 150 gol atamaz. Hala onu orta saha sanan hoca, yerini orta saha ile doldurmak istedi. Ne hucum edebildik, ne de ilerde top tutabildik böylece. 
  • İlker: Buna anlam veremiyorum. Alex varken kimi maçta denenen 433 düzeni, o gittikten sonra hiç uygulanmadı. Aslında kadro da buna müsait. Belki de Cristian’ın 3. Bir orta saha olarak kullanılmasını istiyordu ancak oyuncu son derece başarısız oldu.
  • Emir: Hoca takımdaki dirençsizlik ve mızmızlık sorununu bir türlü çözemedi. Alex’in gitmesi bile buna ilaç olamadı. Aynı sistemde devam ediyor çünkü daha cesur hamleler yapabileceği dirayetli bir oyuncu grubuna sahip değil. 
  •  Emre ile yeni bir sözleşme yapılmamasını( teknik, taktik ve disiplin) olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
  • Cumhur:Emre ile sözleşme yapılmamasının da altında Aykut hoca ile olan problemlerin oldugunu duşünüyorum. Sahadaki performansı kesinlikle eksik degildi. Eksik bile olsa, bonservisi sizde olan bir oyuncu gönderilmez, en kotu yedeğe düşebilirdi. (Bkz. Selcuk Sahin). Zaten Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım'ın en büyük eleştirilme sebebi de bu. Özel sebeplerle takımdan gönderdikleri oyuncuları, aslinda teknik taktik sebeplerle gönderdiklerine taraftarı kandırmaya çalışmaları. Selcuk Şahin 10 yıldır kalırken, Emre’yi bedava verirseniz komik gözükürsünüz, inandırıcılığınızı yitirirsiniz.
  • İlker: Emre’nin Hoca ile problem yaşadığı söylendi. Bu konuda sadece dedikodular var, olayı tam olarak bilemiyorum tabi. Ancak Emre çok değerli bir oyuncu. Geçen sene Zokora ile uygulanan tezgahta kurban edildi sanıyorum.
  • Emir: Emre yetenekleri oranında büyük bir futbolcu olamadı. Çünkü nefsi, keskin dişleriyle bir canavar gibi ağzından dışarı fırladığında onu içeri sokamıyor.  Maalesef, kamuoyunun hınç psikolojisi de peşini bırakmadı ve ona kendisini düzeltme şansını hiç vermedi.Gönderilmesi doğruydu, boşluğunun doldurulmaması yanlıştı.
  • Stoch'un düşen performansı hakkında ne düşünüyorsunuz?  
  • Cumhur: Kimden kaynaklandığını tartışmıyorum ama yeteneği olduğuna kimsenin şüphesi olmayan bir oyuncunun performansını korumak ya da arttırmanın hocanın görevi olduğunu düşünüyorum. Performans düşme sebebi kişisel de olsa, bu kişisel problemlerini çözmede de yardımcı olunması gerekir. Yetenekleri ortada ve Kazım Kazım gibi sorunlu bir adam olmadığı da ortada.
  • İlker: Stoch çok üst düzey bir oyuncu olamayacak. Sorunun kaynağı da kendisi. Kısa boyulu oyuncuların fizik olarak sürekli zinde olması gerek. Gücü olmayan ve iyi çaılşmayan kısa oyuncunun yapacağı bir katkı yok. Çok maçta hiçbir şey yapmadan sahadan çıktığını gördük. Mesele tembel olması. 
  • Emir: Şimdilerde anlıyorum ki, Chelsea Stoch’un fotoğrafını iyi çekmiş. Yetenekli ama çocuksulukta da gerçek bir zirve. Küskünlük ve kırılganlık tüm bünyesini sarmış. Türkiye gibi hunhar bir futbol ortamında ayakta bile duramıyor.Uzun yıllara yayılacak bir tekamül evresinden sonra kendine gelebilir belki. Ama kısa vadede zor.Gönderilmeli.
  • Aykut Kocaman bu sezon Stoch'a 1200 dak. (10'u ilk 11, 20 maçta) şans tanıdığı halde, kamuoyu bu değerli oyuncunun düşen performansından  hocayı sorumlu tutuyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
  • Cumhur:Konu kaç dakika oynadığı değil. Dogru adamı yanlış sistemde oynatırsanız, ya da alması gereken 3 pası alamaz, iyi olacakken kötü gözükür. Stoch’un form düşüklüğü vardır, ama yeteneklidir. Bunlardan faydalanmak hoca kabiliyetidir. Faydalanamıyorsan da daha iyi bir seçeneğin varsa onu kullanirsin. Stoch hiçbir zaman Fenerbahçe’nin asıl gücü ya da sorunu olmamıştır bence.
  • İlker: Kesinlikle yanlış. Stoch birçok maçta görev aldı ve özellikle bu sezon hiçbir şey oynamadı. Şikayet etmesi gereken biri varsa Stoch değil
  • Emir:“Yanlış hayat doğru yaşanmaz” diye bir söz vardır. Stoch’un hep yerlerde yuvarlanışı, o küskün ve hep halinden şikayetçi mimikleri ortadayken hangi performanstan bahsediyoruz?
  • Cristian Baroni Aykut Kocaman'ın aldığı eleştirilerde önemli bir yere sahip. Cristian Baroni'nin performansı ve teknik özellikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
  • Cumhur: Christian Baroni kısıtlı özellikleri olan ve bu özelliklerini çok iyi kullanan bir oyuncu. Aykut Kocaman ise, benim anlayamadığım kıstaslarla, kendisinden farklı bir futbolcu profili yaratmaya çalışıyor. Hem Christian’a zarar veriyor, hem de takıma. Christian’ın arkada oynadığında, hem uzaktan şutlariyla hem de Alex ile top alişveriş uyumuyla ne kadar başarılı  oldugu ortadayken, Alex’in yerine onu oynatarak, hem Alex’ten gelen pozitifler kaybedildi, hem de Christian iyi yaptığı işleri yapamaz hale geldi. Takım kaybetti.
  • İlker: Cristian Baroni, defansif orta saha oyuncusu olarak ülkemize getirildi. İyi şut atan ve top kullanan tipte bir oyuncu. Ancak hiçbir zaman agresif ve sert bir oyuncu olamadı. Zaman zaman, yanında Emre olduğu için fazla göze batmadı ancak bu sene inanılmaz tembel ve bıkkın bir görüntüde. Takımda olmaması gereken birinci oyuncudur gözümde.Yaptığı işe saygısı olan bir adam değil.
  • Emir: Christian sistemin beyni sayılabilecek bir pozisyonda oynuyor. Ama Fenerbahçe gibi sürekli baskıya ve tazyike maruz kalan bir kulüpte, bu görevi ifa edemiyor. İyi niyetli ama devamlılığı yok. İnsiyatif almaktan korkuyor. Apartman duvarının arkasından mahalleyi gözleyen kediler gibi. Hatta televizyonda onu izlerken hep şunu yakalıyorum: Top kendisine atıldığı anlarda hep hafif bir şaşkınlık ve ürperti yaşıyor sanki.. Olmaz, o forma ürpermez kardeşim, dizi titremez. Koşmaktan, kendini hırpalamaktan imtina etmez.
  • Aykut Kocaman'ın transferleri ile ilgili olumlu ve olumsuz pek çok görüş var. Siz ne düşünüyorsunuz?
  • Cumhur: Ben iyi transferler yaptığını  düşünüyorum. Fakat elindeki kadroyu yönetmekte sorun yaşadığını düsünüyorum. Son yıllardaki en kötü transferi gibi gözüken Bienvenu bile, 4-4-2 oynansa, ileride 2’li forvette çok daha etkin olabilecek bir futbolcu bence.
  • İlker: Aykut Kocaman’ın getirdiği, getirmek istediği oyuncuların çoğu son derece iyi oyunculardı. Bu konuda kendisini eleştirmek haksızlık olur.
  • Emir: Fenerli topçularin çoğu şu kategoride: "iyi takim içinde siritmayacak oyuncu" Dengesizliğin başlangici da tam burada, böyle casting olmaz. Filmini dengeli bir castingle kurmayan yapimci, sahneye çürük sebze meyve atildiğinda da şikayet edemez. Uğrayacaği zarar da cabasi..Fenerbahçe cast'ina devre arasinda akil-irade-ruh kombinasyonu sağlam 2-3 esas oğlan alinmazsa, bu dizi yayindan kalkar. Benden söylemesi.
  • Aykut Kocaman 2.5 yıl Fenerbahçe'de görev yaptı.   Bu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
  • Cumhur: Bu dönem zaten cok karışık oldu. Ne olumsuzlukları ona maletmek lazım, ne de olumlu yanları. Çok zor bir dönemde kulupte zorlu bir görevi almıştır, ilk sezonu iyi ama ikinci ve üçüncü sezonlarında çok kötu iş çıkarmıştır. (sonuçta bu takım gecen yıl da ligi 9 puan geride bitirdi) . Iyi bir Fenerbahçelidir, uzun süreler baskanlik dahil kulupte yer almalidir, ama teknik direktörluk konusunda cok zayıf oldugunu onlarca maçta ispatlamıştır, artik daha fazla zaman kaybetmeden, devre arasında takımı  tanıyacak bir teknik direktöre yerini bırakmalıdır.
  • İlker: Bu sezon hariç, son derece başarılı buluyorum. Bu sezonu da belki Avrupa başarısı ile geçebilirdik ancak ülke insanı başarısızlıkta da takımın sevmeye henüz hazır değil.
  • Emir: Aykut Kocaman’ı değerlendirebilmek için asıl bundan sonra yapacaklarına bakmak gerek. Çünkü 3 Temmuz’dan sonra Fenerbahçe’yi kuşatan kaotik hınç çemberini yalnızca futbol takımı kırabilir. İşte tam bu noktada Aykut Hoca’ya her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
  • Eklemek   istediğiniz başka bir soru veya cevap var mı?
  • Cumhur: Aykut Kocaman gorevinde kalırsa ne olur ?  
  • İlk olarak sözünün eri adam gibi adam sıfatlarını kaybeder. Aziz Yıldırım gibi istifa edip edip dönen biri haline gelir. Bir daha da istifa ettiğinde kimse ciddiye almaz. Tribünler ona zaten tepkili, ilk kötü sonuçta tribünler daha da karışır ve 3 Temmuzda başlayan birliktelik tamamen sona erer. Kulup içi bekleyen muhalefetin de ekmeğine yağ sürülür, 90’lardaki Fenerbahçeye dogru hızla ilerlenir, 10 yılda katedilen bütün yol kaybedilir. Futbol olarak zaten konu çoktan bitmiş durumda, kimsenin hocaya en ufak güveni kalmadı artık.
  • İlker: Hayır, teşekkürler.
  • Emir: Aşk on harftir: Фенербахче... Anladınız siz onu...
Not: Kimse kendini tanıtmakta pekte hevesli değil. Ben yinede twiter adreslerini yazıyorum.
@Cumhursertkol
@__10__
@emir_zen
Not:Bütün imla hataları benim yüzümden....




1 yorum:

Unknown dedi ki...

Kalemlerinize sağlık arkadaşlar. Son derece iyi bir çalışma olmuş.

25 Aralık 2012 06:42

Yorum Gönder

Bu blogtaki özgün içerik herkese açıktır.
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Popular Posts