İlk okuduğum andan beri benim içime en çok sinenlerden birisi bu. İnsanlık bir sürü saçmalık üreterek devam ediyor yeryüzü serüvenine ve tabi ki harika şeylerde üretiyor. Bu eski yazıt en güzel en basit en değerli yazılı ürünlerden biri.
ESKİ BİR TAPINAK YAZITI
"Gürültü-patırtının ortasında sükunetle dolaş; sessizliğin içinde
huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle
dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık
unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma. İçten ol; telaşsız, kısa
ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman
bile dinle onları; çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır.
Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. İşinle
ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş
seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle
seveceksin ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinle de
yepyeni hayaller başlatmış olacaksın.
Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi
yapma. Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. İnsanları yargılarsan onları
sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki, insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri,
sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğin- den daha fazla değildir.
Aşka burun kırma sakın; o çöl ortasında yeni yeşil bahçedir. O bahçeye
layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu
unutma.
Kaybetmeyi ahlaksız bir
kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.
Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.
Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.
Yılların geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek
teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin
verme.
Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre
ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip
getirmediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki, evreni
yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle
barış içinde ol.
Hatırlar mısın doğduğun zamanları: Sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu.
Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse. Sabırlı,
sevecen, erdemli ol. Önünde sonunda bütün servetin sensin. Görmeye çalış ki, bütün
pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.
(Xsentus İ.Ö. 9. yy)